KARNE SÜRECİNİ YÖNETME
Bugün bir eğitim öğretim döneminin daha sonuna gelindi ve karneler alındı. Bugün birçok çocuk karnesi elinde mutlukla evine dönerken birçoğu da karnesinin yeterince iyi olmaması yüzünden suçluluk duygusunun eşlik ettiği bir korku yaşayabilir. Her çocuğun karnesi beklenilen mükemmellikte olmayabilir. Karnesi iyi olan çocuk hayatı boyunca her konuda başarılı olacak diye bir durum söz konusu olmadığı gibi karnesi iyi olmayan çocuk da hayatı boyunca başarısız olacak diye bir durum söz konusu değildir. Karne çocuğun yalnızca akademik başarısını gösterir ve birçok durumdan etkilenir. Her ne kadar eğitim öğretim standartlaştırılmaya çalışılsa da her çocuğun aynı yaşam koşullarına ve aynı düzey eğitim öğretime erişemediği tartışılmaz bir gerçektir. Bunun yanında her çocuk bitişiktir ve bu yüzden de anlama, algılama, öğrenme yolları farklıdır. Tüm bunları düşününce her birine aynı soruların sorulduğu sınavlardan da hepsinin aynı seviyede yüksek notlar almasını bekleyemeyiz. Çocuğun aldığı notlar onun etrafındaki her şey ile bağlantılıdır yalnızca onun zekasını ya da çalışkanlık seviyesini göstermez. Bu nedenle karne başarının bir ölçütü olarak görülmemelidir.
Peki karnesi kötü kalan çocuğa aile nasıl davranmalıdır?
Çocuğa değerli olduğu ve olduğu gibi kabul edildiği hissettirilmelidir.
Çocuğu incitici sözler söylenmemeli, tehdit edilmemeli, ceza verilmemelidir. Aksine bir sonraki eğitim öğretim dönemi için cesaretlendirilmelidir.
Sonuç odaklı bakılmaması dönem boyunca yaptığı çalışmalar ve elde ettiği başarılar göz önüne alınarak bunlar ödüllendirilmelidir.
Çocuğun notlarının düşmesine sebep olan nedenler bulunmalı ve birlikte bu sorunları ortadan kaldırmak için neler yapılabileceğı konuşulmalıdır.
Çocuk bir başka çocuk ve onun başarılarıyla kıyaslanmamalıdır.
Düşük not aldı diye çocuğun incitilmesi, aşağılanıp kıyaslanması ruhsal sağlığında yıkıcı sonuçlara neden olabilir ve daha büyük problemler olarak geri dönebilir. Bu yüzden önceliğin aldığı notlar değil çocuk olduğu unutulmamalıdır.
Yorucu bir eğitim döneminden çıktığı kabul edilmeli ve sırf notları düzelsin diye tatilde de ders çalışmak zorunda bırakılmamalıdır. Her çocuk tatili hak eder.
Psikolog Ebru Çakır-Mavi Ağaç Psikoloji
