DEPRESYON VE OTOMATİK DÜŞÜNCELER

DEPRESYON VE OTOMATİK DÜŞÜNCELER

Depresyon ruhsal sorunların grip ya da nezlesi gibi düşünülebilir. Çok sık görülür ve kendiliğinden geçebilir. Bu noktada alınacak tedbirler tıpkı grip olduğumuzda karşılaşabileceğimiz gibi zamanında alınmazsa alt solunum problemlerine kadar ulaşıp daha ciddi ve kritik boyutlara taşınabilir. Koşullar veya düşünüş biçimi değişmediği takdirde tekrarlaması olasıdır. Depresyonun nedeni biyolojik faktörlere bağlı değilse sebebi bahsettiğimiz gibi düşünce biçiminin  ve koşulların değişmemesidir. Koşulları değiştirme imkanımız pek mümkün olmadığından düşünüş biçimimizi değiştirmek depresyonumuzu ortadan kaldırabilir.

“ Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür… Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür…Davranışlarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür… Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür… Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür…” Mahatma Gandhi.

Kişileri sıkıntıya sokan asıl şey zihinlerinden geçen ve farkında olunmayan düşüncelerdir. Bir gün boyunca zihnimizden binlerce düşünce ve hayal otomatik olarak geçebilir. Çoğu zaman bunun farkında bile olmayız. Aldığımız herhangi bir elektronik aleti içinden çıkan sayfalarca yazılı kullanım kılavuzunu okumadan kullanabiliriz ama tam kapsamını kılavuzu okumadan öğrenemeyiz. Bu durumu kendimize benzetirsek bilmediğimiz birçok düşünce ve davranışımızın olduğunu kabul edebiliriz. İşte bu noktada okumadığımız ve bilmediğimiz sayfalarımız “otomatik düşüncelerimiz” e benzetilebilir. Hızlı bir şekilde zihinde belirip kayboldukları için çoğu zaman farkında olmayabiliriz. Geride bıraktıkları duyguları sorguladığımızda onları  fark ederiz. Otomatik düşüncelerimizi fark etmek duygularımızdaki değişimin en önemli adımıdır. Bu nedenle yazmanın gücüne inanmalı, hafife almamalı ve bunu fark ettiğimizde not almalıyız. Tıpkı kılavuz gibi. Bunu yapma sebebimiz ise düşüncelerimizi duygularımızdan ayırt edebilmektir.

Duygularımız olay ya da durumlar karşısında hissettiklerimizdir. Üzülmek gibi. Otomatik düşüncelerse yaşadığımız durumda aklımızdan geçenlerdir. “Bana yeterince değer vermiyor.” gibi…  Düşüncelerimizi anlamak ve değiştirmek duygularımıza etki edecek, duygularımız ise davranışlarımıza yansıyacaktır. Bu sebeple düşünce biçimimizi anlamak en kritik noktadır. Bir olay yaşandığında kişiler nasıl düşünüyorsa duyguları da o yönde olmaktadır.

İnsanların yaşadıkları ülkeler ve buradaki siyasi, sosyoekonomik durumlar karşısındaki duygularla verilen tepkiler, düşünce ve inanç sistemine göre değişebilir. Olayları, durumları ya da söylenenleri içinde bulunduğumuz kültür, değerler, inanç sistemi ve geçmiş yaşantılarımız gibi faktörlere göre değerlendiririz. Bir kilo portakal her yerde tartıldığında bir kilodur. Ancak bazı durumlar böyle olmayabilir. Bu nedenle olayların subjektif mi objektif mi olduğunu anlamak için farklı bakış açılarıyla bakabilmek ve resmin tümünü görebilmek önem arz eder. Hepimiz devamlı geleceğimiz için plan yapar geçmişi ya da geleceği düşünürüz. Ancak ikisi de değil; önemli olan şimdi ve burada olmaktır. Çünkü müdahale edebileceğimiz an bu andır. Düşüncelerimizi değiştirmek istiyorsak önce şimdiki durumun farkında olmalıyız.

Psikolojik Danışman Berna ADALI

Mavi Ağaç Psikoloji&Danışmanlık

Psikolojik Danışman Berna ADALI
Merhaba Bursa Mavi Ağaç Psikoloji de Danışanlarıma Hizmet sunmaktayım. Randevu talebiniz için iletişim kanallarından bana ulaşabilirsiniz.
follow me

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir