Derealizasyon ve Depersonalizasyon Nedir?

Derealizasyon bir tür algı bozukluğudur. Derealizasyonun ne olduğunu somutlaştırarak ifade etmek gerekirse; “İnsanın kendi bedeninden ya da ruhundan çıkıp kendisini uzaktan izlemesi durumu” olarak tanımlanabilir. Kendine yabancılaşma, kendinden kopma hali olarak da tanımlanabilen bu durum aslında bir tür algı bozukluğudur. Derealizasyon  çoğu zaman tek başına görülebilirken zaman zaman depersonalizasyonla birlikte de görülebilmektedir.

Derealizasyon ve depersonalizasyon nedir? ne yapmak gerekir?

Derealizasyon ve Depersonalizasyon Nedir? Ne Yapmak Gerekir?

Derealizasyon bir tür algı bozukluğudur. Derealizasyonun ne olduğunu somutlaştırarak ifade etmek gerekirse; “İnsanın kendi bedeninden ya da ruhundan çıkıp kendisini uzaktan izlemesi durumu” olarak tanımlanabilir.

Kendine yabancılaşma, kendinden kopma hali olarak da tanımlanabilen bu durum aslında bir tür algı bozukluğudur. Derealizasyon  çoğu zaman tek başına görülebilirken zaman zaman depersonalizasyonla birlikte de görülebilmektedir.

Derealizasyonun anlamı, kişinin çevresinden kopmasıdır. Derealizasyon yaşayan kişiler çevrelerindeki dünyayı sisli sanki bir rüyadaymış gibi yada gerçeküstü veya görsel olarak çarpıtılmış olarak algıladıklarını veya hissettiklerini söylerler.

Derealizasyon bozukluğu yaşayan kişiler genelde bu durumu “Sanki kendi bedenimden veya ruhumdan çıkıp kendimi uzaktan izliyorum.” şeklinde tanımlarlar.

Bu rahatsızlık, aynı zamanda kendine yabancılaşma, kendinden kopma hali olarak da bilinir.

Genellikle insanlar derealizasyonu aralıklı bulanıklık hissi olarak tanımlarlar. Ortamdaki insanlar ve nesneler gerçek dışı, çarpık veya karikatür gibi görünmeye başlayabilir. Bazıları, çevreleri tarafından kapana kısılmış hissettiklerini veya çevrelerinde gerçeküstü ve aşina olmadıkları şeyleri gördüklerini bildirmektedir. Derealizasyon, sanki farklı bir ülkede veya başka bir gezegendeymiş gibi hissetmelere yol açabilir.

Derealizasyon Neyin Belirtisidir?

Derealizasyon daha çok yetişkinlik çağlarında ortaya çıkan ve mutlaka müdahale edilmesi gereken bir psikolojik durumdur.

Çoğu zaman ağır panikatak veya anksiyete halinde görülen derealizasyon, kişinin kendi hayatında bazı şeylerden uzak olduğu şikâyetleriyle ortaya çıkar.

Peki Derealizasyon Neden Olur?

Derealizasyonun kesin ve net bir nedeni henüz bulunmamaktadır. Fakat  Derealizasyonun insan vücudunun ve psikolojisinin stres yaşatıları, çocukluk travmaları, psikolojik şoklar üzerinde koruyucu bir etki olarak ortaya çıktığı kabul edilmektedir.

Derealizasyon nedenleri oldukça karmaşıktır. İnsanın daha çok beyninde yaşadığı bu durumu tetikleyen faktörlerdin henüz neler olduğu belirlenememiştir.

İnsan vücudunun bir tür savunma mekanizması olduğu düşünülmekte, bu durum derealizasyon nedenleri olarak gösterilebilmektedir. Özellikle de panik atak, ağır stres bozukluğu ya da anksiyete bozukluğu gibi durumlarda ortaya çıkan bu durum, bu gibi durumlarda vücudun savaş veya kaç mekanizmasını ortaya çıkararak derealizasyonu devreye sokmakta vücutta bir tür şarter görevi üstlenerek kişinin dünya ile arasındaki bağlantısını sekteye uğratmaktadır.

Depersonalizasyon

“Depersonalizasyon” kelimesi ilk defa The Journal Intime’da Henri Frédéric Amiel tarafından kullanılmıştır. Amiel, 8 Temmuz 1880 yazısında şöyle demektedir:

“Kendimi varoluş konusunda mezarın ötesinden, başka bir dünyadan buluyorum; hepsi bana tuhaf. Ben, olduğu gibi, kendi bedenimin ve kişiliğimin dışındayım; Ben kişiliğimden uzaklaştım, koptum, kesildim. Bu çılgınlık mı?”

Depersonalizasyon klinik bir terim olarak ise ilk kez 1898’de Ludovic Douglas tarafından “Düşüncelerin ve eylemlerin benlikten kaçıp tuhaf hale geldiği hissinin veya hissinin olduğu bir duruma; kişiliğin yabancılaşmasının, diğer bir deyişle bir depersonalizasyonun olduğu bir duruma” değinmek için kullanılmıştır.

Depersonalizasyon, bedeninizden kopma hissidir. Sanki artık fiziksel benliğinizde yaşamıyor, aksine kendi cisminizi ve bedeninizi belli bir mesafeden gözlemliyorsunuz. Bu durumdayken adeta sanki davranışlarınız üzerinde hiçbir kontrolünüz etkiniz yokmuş gibi hissedebilirsiniz. Bu dehşet verici hisse çoğu zaman gerçeklikle teması kaybetme veya kendi üzerinizdeki kontrolü kaybetme korkuları ve düşünceleri eşlik eder.

Depersonalizasyon, uyuşukluk veya karıncalanma gibi fiziksel duyumlara neden olabilir. Ayrıca, depresyon gibi başka bir hastalığının belirtisi de olabilir.

Bazı derealizasyon vakalarında, depersonalizasyon da kendini gösterebilir. Yani kişi kendini dışarıdan izliyormuş hissine kapılabilir. Bununla birlikte anksiyete (kaygı endişe)  semptomları baş gösterebilir ve rahatsızlık hissi daha da şiddetlenebilir. Anksiyete atağı sırasında kişinin göz bebekleri büyüyebilir. Bu büyüme ile alışılmadık bir görüş açısı hâkim olur ve bu da derealizasyon hissini kuvvetlendirebilir.

Derealizasyondan kurtulmak için neler yapılabilir?

  • Derealizasyon tedavisinde en etkili yöntem farkındalık oluşturmaktır. Diğer tabirle bilinçli farkındalık seviyesine ulaşmak oldukça etkilidir. Bunun için farkındalık seviyesini üst düzeye çıkartmak gerekir. Örneğin kendinize böyle durumlarda odaklanarak yapabileceğiniz bir iş bulabilirsiniz. Hatta bununla ilgili kendinize bir acil yapılacaklar listesi oluşturmanız işinizi kolaylaştıracaktır. Mandala boyamak, kitap okumak, ev işi yapmak, evcil hayvanınızla ilgilenmek, müzik dinlemek, bahçeye çıkmak gibi bir çok aktivite yapabilirsiniz. Bu durum, gerçeklik hissini tekrar kazanmanızda önemli rol oynayacaktır. Kendinize çimdik atın ve ne kadar gerçek olduğunuzun farkına varın.
  • Beş duyunuzu aktive edin. Mesela soğuk ya da sıcak herhangi bir şeye dokunarak ısı farkına odaklanabilirsiniz. Soğuk bir duş almakta ısı farkıyla ilgili işe yarayabilir.
  • Bulunduğunuz yerdeki eşyaları cisimleri özellikleriyle ve renkleriyle sayın. Detaya inerek nesneleri tanımlamaya çalışın.
  • Bir nesneye odaklanın ve bu nesnenin tam olarak ne olduğunu kendinize anlatın. Bu nesne hakkında neler bildiğinizi sıralayın.
  • “An”a odaklanın beş duyunuzu aktive edin. Bir yere oturun gözlerinizi kapayın ve derin yavaş diyafram nefes egzersizi yapın. O an sadece bulunduğunuz ortama ve vücudunuzdaki ısıya, nefes alış verişine, oturduğunuz yere ayaklarınızın zemine basmasına odaklanın ve anda kalmaya gayret gösterin.
  • Derealizasyonun bir anksiyete semptomu olduğunu ve geçici olduğunu unutmayın. Temelinde birikmiş kaygı endişe sorunu yattığını ve geçici olduğunu bilmek bu durumla daha rahat mücadele etmenizi sağlayacaktır.
  • Depersonalizasyon yaşıyorsanız, nefesinizi yavaşlatın. Genellikle bir anksiyete atağı sırasında solunum hızlı ve sığ bir hal alır ve bu da beyine kan akışını engeller. Nefes almayı sürdürmeye odaklanarak olabildiğince uzun, yavaş ve derin nefes alın.
  • Depersonalizasyon diğerlerinden kopma hissine yol açtığından, bir arkadaşa ya da konuşmak için mutlaka birisine ulaşın. Bu telefonla veya yüz yüze hiç fark etmez amaç geçek dünya ile bağ kurmayı sağlamaktır. Ne hissettiğinizi bilmelerini sağlayın ve sizinle konuşmaya devam etmelerini isteyin. Sizin anın gerçekliğini hissetmenizi sağladığı sürece ne hakkında konuştuğunuz önemli değildir.

    Uzm.Psikolojik Danışman Ömer AKTÜRK

 

KAYNAKÇA

1-https://www.verywellmind.com/depersonalization-and-derealization-2584238

2-Henri Frédéric Amiel’s The Journal Intime Retrieved June 2, 2007

3-“Depersonalization: a conceptual history”. Hist Psychiatry. 8 (30 Pt 2): 213-29. June 1997. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir